KONUSU:
Lee Shin üniversitede çağdaş müzik eğitimi almaktadır. Ayrıca "The Stupid" isimli grubun solisti ve gitaristidir. Shin müziğe olan tutkusu ve yakışıklılığıyla ün salmıştır. Ancak gerçek hayatta müzikle alakası olmayan her şeye karşı alakasız, gelecekle ilgili hiçbir planı ve hayali olmayan soğuk birisidir.
Lee Kyu Won prestijli bir ailede doğmuş, cana yakın ve zeki bir kızdır. Dedesi Lee Dong Gun, kendi zamanının 3 büyük müzisyeninden birisidir ve en büyük hayali torununun da geleneksel müzik üzerinde uzmanlaştığını görmektir. Kyu Won da dedesinin beklentilerini karşılamak için Geleneksel Kore Müziği Bölümüne girer. Lee Shin'in grubu "The Stupid"in hayranları olan arkadaşları bir gün Kyu Won'u zorla grubun konserine götürür ve Kyu Won, Shin'i sahnede gördüğü an ondan etkilenir....
Yorumlara gelirsek:
İlk kez tesadüfen Jeju da karşılaşıyor esas kahramanlarımız. (Tabi bunu çok ama çok sonra hatırlıyorlar) Kyu Won cana yakın, dedesi yüzünden evde geleneksel müzik dışında bir şey dinleyemeyen, daha yürümeye başlamadan gayageum çalmaya başlayan büyük usta Lee Dong Gun'un torunu, Broadway'den gelen ünlü yönetmenin keşfi eşsiz yetenek. Eşsiz yetenek diyorum çünkü sizde göreceksiniz bir gece çalışmayla hiç bir şey yapamayan halden tiyatro öğrencisi haline dönüşebiliyor. Neyse sonra döneriz Lee Shin ise müzikten başka bir şeyi düşünmeyen, kızarın fazla ilgisi yüzünden (öyle bir ilgi ki kız kardeşinin imzasını satarak harçlığına ek kazanç sağlıyor) kibirli ve burnu havada olan soğuk birisidir. Ve tabi ki kaçınılmaz olan oluyor daha 2. bölümden esas kızımız bu soğuk ve kibirli Shin'den hoşlanıyor:o Dizilerde böyle tiplerde ne bulurlar hiç anlamam ama nese:) Tabiki Shin bunlarla ilgili bile değil bu kadar genç kızın ilgisine rağmen kendinden 12 yaş büyük dans hocası Yoon Soo'ya aşık olduğunu sanıyor ve boş bulduğu yerde uyumaya devam ediyor.
Dizide en sevdiğim yan karaktere gelirsek şüphesiz Joon hee. Çocuk sahnede başkalaşım geçiriyor resmen günlük haliyle sahnedeki hali bambaşka öyleki kimse bateriste benzetemiyor grubun baterist olmasına rağmen:) Asık oldum deyince ilk olarak sana ne aldı diye soruyorlar:D Ve ilk kez birisi bir şey vermemesine rağmen ilk görüşte rektörün kızı Han Hee Joo'ya aşık oluyor. Çok sevimli herkese kendini sevdirebiliyor hiç kolay olmasa da Hee Joo'ya bile:D Zavallıcık daima aç bir oturuşta ordu kadar yiyiyor kimse inanamıyor o çöp gibi halinden dolayı yiyor yiyor kilo almıyor.
En sevmediğim yan karaktere gelirsek de şüphesiz Im Tae Joon. Bütün dizi boyunca kıskançlıktan ha çatladı ha çatlayacak diye bekledim:) Kendisi yönetmen olamadı diye gösteriyi iptal ettirme durumuna bile getirdi.
Neyse olaylara gelirsek esas olay okulun yüzüncü yıl gösterisi. Bunun için yapılan seçmede özellikle Joon Hee'nin sahneye atlaması çok eğlenceliydi.
Tabiki seçmede seçilenlerle provalar başlar yalnız iki tane kadın başrol adayı olunca bunun için de ayrıca bir seçme yapılması gerekiyor. Yönetmenin keşfettiği ama kıymeti henüz bilinmeyen Kyu Won ile okula adımını attığı andan beri bu gösteriye hazırlanan, annesinin onu sahnede görmek adına her şeyi yaptığı rektörün biricik kızı Hee Joo arasında. Seçmelerde ne olduğu ve sonrasında kimin sahneye çıktığını söylemeyeceğim ama seçme günü olanlara biraz daha değinmek istiyorum:) Torunun batı müziği dinlemesine bile karşı çıkan dedemiz bu müzikali duyunca elbette yapacağını yapar ve esas kızımızı eve hapseder. Onu kurtarmaya ise önce yönetmen sonra da beyaz bisikletli kahramanımız koşar:D Seçme sonrasında ise kıskanan bir Shin ile bölüm biter.
Sonunda cool çocuğumuz Shin'in hoşlanıp belli etmemeye çalışması ve büyük usta Lee Dong Gun'un anılarını anlattığı kısımlar çok eğlenceliydi. Çıkmaya başladıktan sonra ise Shin'in özür dilemeye çalışırken devamlı olarak araya birinin girmesi ve Shin'nin intikamı çok güzeldi:D
Açıkçası final bölümünde bile bir yanım o duygusal sahnenin ortasına bir yerden çıkacak diye bekledi:) Neyse genel olarak çok güzel bir diziydi özellikle de müzikleri şimdilik bu kadar sevgiler:)
En sevmediğim yan karaktere gelirsek de şüphesiz Im Tae Joon. Bütün dizi boyunca kıskançlıktan ha çatladı ha çatlayacak diye bekledim:) Kendisi yönetmen olamadı diye gösteriyi iptal ettirme durumuna bile getirdi.
Neyse olaylara gelirsek esas olay okulun yüzüncü yıl gösterisi. Bunun için yapılan seçmede özellikle Joon Hee'nin sahneye atlaması çok eğlenceliydi.
Tabiki seçmede seçilenlerle provalar başlar yalnız iki tane kadın başrol adayı olunca bunun için de ayrıca bir seçme yapılması gerekiyor. Yönetmenin keşfettiği ama kıymeti henüz bilinmeyen Kyu Won ile okula adımını attığı andan beri bu gösteriye hazırlanan, annesinin onu sahnede görmek adına her şeyi yaptığı rektörün biricik kızı Hee Joo arasında. Seçmelerde ne olduğu ve sonrasında kimin sahneye çıktığını söylemeyeceğim ama seçme günü olanlara biraz daha değinmek istiyorum:) Torunun batı müziği dinlemesine bile karşı çıkan dedemiz bu müzikali duyunca elbette yapacağını yapar ve esas kızımızı eve hapseder. Onu kurtarmaya ise önce yönetmen sonra da beyaz bisikletli kahramanımız koşar:D Seçme sonrasında ise kıskanan bir Shin ile bölüm biter.
Sonunda cool çocuğumuz Shin'in hoşlanıp belli etmemeye çalışması ve büyük usta Lee Dong Gun'un anılarını anlattığı kısımlar çok eğlenceliydi. Çıkmaya başladıktan sonra ise Shin'in özür dilemeye çalışırken devamlı olarak araya birinin girmesi ve Shin'nin intikamı çok güzeldi:D
Açıkçası final bölümünde bile bir yanım o duygusal sahnenin ortasına bir yerden çıkacak diye bekledi:) Neyse genel olarak çok güzel bir diziydi özellikle de müzikleri şimdilik bu kadar sevgiler:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder